Social Icons

Pages

24 Haziran 2013 Pazartesi

Kemah İlçe Tanıtımı 4

Kadı, Erzincan topraklarında büyük tahribat yaptıktan sonra geri Sivas’a döndü. Çok geçmeden Mutahharten’in tekrar Kemah’a karşı harekete hazırlandığını haber alan Kadı Burhaneddin, ikinci kez Erzincan’a yürüdü. Bu esnada Kemah, Akkoyunlu Kara Yülük Osman Bey’in katl ve yağma hareketleriyle neticelenen hücumuna maruz kaldı. Kadı Pulu savaşında (1395) Mutahharten’ yenilince, Kemah tekrar Erzincan emirinin eline geçti Kadı Burhaneddin’in Kara Yülük Osman Bey tarafından öldürülmesinden sonra (1398) Sivas’ı Osmanlı ülkesine katan Yıldırım Bayezid,Timur hakimiyetini kabul etmiş bulunan Erzincan emiri Mutahharten’in kendisine tabi olmasını istedi. Fakat Erzincan emiri, bunu kabul etmeyerek keyfiyeti Timur’a bildirdi.Bu sıralarda Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf’la Sultan Ahmed Celayir’in Osmanlı’lara ilticalarından dolayı,Timur ile Bayezid’in arası açılmıştı. Timur, Erzincan emirinin bu müracaatı üzerine Sivas’a yürüdü. Ordusuna Kara Yülük ile Mutahharten rehberlik ediyorlardı. Sivas’ı yakıp yıktıktan sonra memleketine döndü (1400). Buna çok müte’essir olan Bayezid, bizzat doğu hududuna gelerek Erzincan ile Kemah’ı Mutahharten’in elinden almış ve kendisinin hakimiyetini tanıması şartıyla Erzincan’ı tekrar ona vermiş ise de, Kemah kalesini iade etmiyerek buraya muhafız koymuş; Mutahharten’in ailesini de rehine 
alarak Bursa’ya göndermiştir. Fakat Timur, Yıldırım Bayezid’e karşı harekete geçince Kemah’ı zaptederek yine eski sahibi Mutahharten’e verdi. Kemah ve Erzincan civarı, bundan sonra, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın 1467’de Karakoyunlu devletini ortadan kaldırarak buraları hakimiyeti altına almasına kadar geçen devrede, birbirlerine rakib bu iki Türkmen topluluğu arasında sık sık el değiştirmiştir. Bunların birbirleriyle olan amansız mücadeleleri yüzünden başta Erzurum, Erzincan, Tercan ve Bayburd olmak üzere Doğu Anadolu’nun birçok şehir, köy ve kasabaları, büyük ölçüde tahribata uğramıştır. Bu bölgeler ancak Uzun Hasan (1453-1478) zamanında istikrar ve huzura kavuşabilmiştir. Fakat Uzun Hasan’ın ölümünden sonra Akkoyunlu devleti, uzun süren taht kavgaları yüzünden acze düşmüştür. İşte bu kargaşalıkların devam ettiği bir sırada birçok Türkmen boy ve uluslarını etrafına toplayarak Safevi devletini kuran Şah İsmail, 1500’de Azerbaycan, 1507’de Diyarbekir, nihayet 1508’de Bağdad’ı alıp Akkoyunlu Türkmen devletine son verdi. Bu arada bütün Akkoyunlu şehir ve kaleleri gibi çok müstahkem olduğu bilinen Kemah kalesi 1503’ten itibaren Safevilerin emrine girdi. Öyle anlaşılıyor ki, bu tarihten itibaren kale ve civarında bulunan Akkoyunlu Türkmenleri şuraya buraya veya Osmanlı ülkesine sığınmış, yerlerine Safevi taraftarı Türkmenler yerleştirilmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Kemah’a 
Gelişi ve Kalenin Fethi : 24 Nisan 1512’de tahta çıktıktan sonra, kısa zamanda kardeşler meselesini halleden Yavuz Sultan Selim, sünni ulemadan aldığı fetvalar üzerine,Şah İsmail üzerine yapacağı sefer için geniş çapta bir hazırlığa girişmiş idi. Edirne’de toplanan Divan’da savaş kararı alan Selim, 23 Muharrem 920 (19 Mart 1514) günü buradan hareket edip 29 Martta İstanbal’a geldi. Burada da gereken hazırlıkları yaptıktan sonra İstanbul, Eskişehir, Konya ve Kayseri güzergahını takip eden Selim ve ordusu Sivas’a yaklaştığı sırada, Sinop beyi Karaca Paşa 500 kişilik bir kuvvetle Erzincan taraflarına gönderildi. Arkasından Sivas’ta 40.000 kişilik bir ihtiyat kuvveti bıraktıktan sonra, yola devamla 12 Temmuz 1514’de Çaysu kenarında İran hududuna varıldı. Selim ve ordusu, Kemah’a tabi Gök-Seki konağına ulaşınca, Erzincan kethüdası buraya gelerek itaatini arzetti. Bunu müteakib Selim, sancakbeylerinden Faik Bey ile topçular kethüdasını Kemah kalesinin teftişine gönderdi. Bu sırada ordu, donanma ile Trabzon’a nakledilen zahirenin Erzincan’a vasıl olması için, bu civarda, bir haftadan fazla beklemek zorunda kaldı. Bu müddet zarfında Kemah ve Bayburd taraflarına akıncılar sevkedildi. Bu akınlar esnasında, Şah İsmail’in Tercan Beyi Emir Ahmed, bu sırada Osmanlı hizmetine girmiş olan Akkoyunlu beylerinden Ferruhşad Bey tarafından esir edilerek huzura getirildi. Bu suretle Erzincan ve Tercan bölgeleri kolaylıkla fethedilmiş oldu. Osmanlı ordusu, Tercan’da Mama-Hatun Kervansarayı civarındaki Eskidere (Eşkinci-Konağı) menziline varınca Yahya Bey’i Mustafa Bey ile Trabzon Sancakbeyi Mehmed Bey, Şah İsmail’in beylerinden 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Sayfamızı Beğenmenizle
Mutluluk Duyarız